Son 3 haftadır evimizde grip mikrobunu misafir ediyoruz
istemeyerek. İlk önce eşimde hâsıl olup sonrasında büyük oğlumuz Ata Ardaya
transfer olan sevgili, can mikrop. Ateşle gelip beraberinde yorgunluk, iştahta
azalma, baş ağrısı, halsizlik, bulantı/kusma gibi tüm semptomlarını hissettirdi
bize sağ olsun.
Enfeksiyon durumunda hücreler, mikropla savaşabilmek için
yoğun bir mesaiye giriyorlar. Bu yüzden hastalık esnasında bizlerin enerji,
protein, C vitamini vb. gereksinimleri artmakta; ayrıca ateş, iştahsızlık yüzünden
yetersiz beslenebilmekteyiz. Tüm ebeveynler gibi ben de çok hoşlandığımı
söyleyemeyeceğim bu durumdan. O zaman neler yaptığımdan bahsetmek istiyorum
hemen kısaca;
1-
Sıvı alımında artışa
gittik. Pipet kullanarak su içmek Ata Arda için daha keyifli oldu keza
bulantısı çok olduğu için arası çok hoş değildi suyla.
2-
Taze sıkılmış mix (nar,
greyfurt, portakal, limon) meyve sularıyla hem C vitamini hem de sıvı
gereksinimlerini karşılamaya çalıştık. Özellikle eşim bundan oldukça hoşnuttu.
3-
Süt, yoğurt gibi besin
değeri yüksek tüketimi kolay yiyecekleri de bolca kullandık.
4-
Az az, sık sık beslenmekte
bu dönemde çok önemli. Fazla yağlı yiyeceklerden uzak durduk ki bulantı halinde
uygulanması gereken yöntemlerden en önemlisi.
5-
Bu arada ballı süt sever
eşim günde 2 su bardağı kadar bu içecekten tüketirken, oğlumun bulantısını
arttırdı.
6-
Yumurta, et gibi protein
kaynaklı yiyecekleri gereksinimleri ölçüsünde kullanmak istememe rağmen
iştahsızlık sorunu yaşayan oğlumuzda yumurta çok mide bulandırıcıydı.
(NOT: Yumurta proteinleri %100
oranında vücut proteinlerine dönüşebildiği için bu proteinler “ÖRNEK PROTEİN”
olarak kabul edilmektedir.)
7-
İyileşme döneminde de hastalık
sürecinde hasara uğrayan/yıpranan hücrelerin yapımı için enerji, protein,
vitamin (özellikle C vitamini) ve minerallerden zengin bir diyet uyguluyoruz.
8-
Tabi bu arada doktor
kontrollerimizi yaptırdık, ilaçlarımızı da düzenli şekilde kullandık.
Herkese
sağlıklı günler diliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder